🍹 Yapay Çevre Oluştururken Nelere Dikkat Etmeliyiz

lVkl. CANLILAR DÜNYASINA YOLCULUK DOĞAL VE YAPAY ÇEVRE Canlıların içerisinde yaşadıkları ortama çevre denir. Çevre canlı ve cansız varlıkların bütünüdür. Yani çevre deyince aklımıza hava, su ve toprak gibi cansız varlıkların yanında insanlar, hayvanlar ve bitkiler gibi canlı varlıklar da gelir. Ayrıca çevre doğal çevre ve yapay çevre olmak üzere ikiye ayrılır. Doğada kendiliğinden var olan, insanlar tarafından oluşturulmayan çevreye doğal çevre denir. Yaşadığımız dünyadaki ormanlar, dağlar, denizler, akarsular, çağlayanlar, peribacaları, mağaralar kendiliğinden oluşan yani insanlar tarafından oluşturulmayan çevreler olduğu için doğal çevreye örnektir. Doğal Çevre Doğada kendiliğinden var olmayan, insanlar tarafından oluşturulan çevreye ise yapay çevre denir. İnsanlar tarafından oluşturulan binalar, yollar, köprüler, barajlar, oyun alanlarıparklar, bahçeler, akvaryumlar, hayvanat bahçeleri, tarihi eserler doğada kendiliğinden oluşmayan yapay çevreye örnektir. Yapay çevre, insanlar tarafından yine insanların hayatlarını kolaylaştırmak ve daha yaşanılabilir ortamlar oluşturarak hayatı güzelleştirmek için oluşturulur. Doğal çevre ise yaşamın devamı için gerekli olan tüm ihtiyaçlarımızı karşılayabilmemizi sağlar. Buna göre doğal çevre olmadan yaşam olamayacağı için yapay çevreden de söz edilemez. İnsanların yapay çevreleri oluştururken yaptıkları yanlışlar doğal çevreye çok büyük, hatta geri döndürülemez zararlar vermektedir. Doğal çevrenin zarar görmesine neden olan hava kirliliği, toprak kirliliği, ormanların yok edilmesi gibi nedenlerden dolayı doğal çevre yok olma tehlikesi yaşadığından bu çevredeki diğer canlılarda yok olmaktadır. Çevre Kirliliği Yapay çevre insanların hayatlarını kolaylaştırsa da yapılan yanlışlar nedeniyle doğal çevrenin zarar görmesinden dolayı yaşamın sürdürülebilmesi zorlaşmaktadır. Bu nedenle doğal çevrenin korunması yaşamın sürdürülebilmesi için gereklidir. Bunun için çevre kirliliği önlenmelidir. Fabrika bacalarına filtre takmak, ormanların tahrip olmasını engellemek, kirli atıklar için arıtma tesisleri kurmak, çevreye çöp atmamak doğal çevreyi korumamıza yardımcı olacaktır. Doğal Çevreyi Koruma Bir önceki yazımız olan 7. Sınıf Fen Bilimleri Karışımlar Konu Anlatımı başlıklı yazımızda 7. Sınıf Fen Bilimleri Ders Notları, 7. Sınıf Fen Bilimleri Konu Anlatımı ve 7. Sınıf Maddenin Tanecikli Yapısı hakkında bilgiler arama terimleriyapay çevredoğal ve yapay çevreyapay çevre örnekleridoğal ve yapay çevre 3 sınıfdogal bir cevreyi tanimlarken hangi varliklardan soz edilemez Görüntülü Reklam Oluştururken Nelere Dikkat Etmeliyiz? Google üzerinden reklam vermek çok sayıda müşteriye ulaşabilmek için kullanmanız gereken stratejiler arasında en önemli olanlardan bir tanesidir. Son zamanlarda sıklıkla tercih edilen reklam türü ise Google üzerinden verilen görüntülü reklamlardır. Çünkü görüntülü reklamcılık özelliğini kullanarak reklamlarınızı geçmişte yaptığımızın aksine sadece yazı bilgi ve içerik aktarmak yerine görüntüler ve animasyonlar ile daha dikkat çekici hale getirebilirsiniz. Bu reklamlarda görüntüler, renkler, butonlar ve animasyonlar kullanarak reklamlarınıza farklı bir boyut kazandırma şansına sahip olursunuz. Son zamanlarda dijital reklam sektöründe önemli bir yer edinmiş olan Google üzerinden görüntülü reklamlar verme çalışmasını gerçekleştirirken dikkate almamız gereken tüm detayları ve aklınızda oluşan soru işaretlerini bu yazımız ile çözümleyelim istedik. Hazırsanız hemen her birimizin aklını kurcalayan soruların cevaplarını birer birer bulmaya başlayalım. 1-Görüntülü Reklam Hazırlarken Boyutlarını Nasıl Seçmeliyiz? Google görüntülü reklamları diğer mecralara göre daha farklı boyutlarda kullanılmaktadır. Boyut tercihlerinin farklı olması nedeni ile Google için hazırladığınız görüntülü reklamların boyutlarını özel olarak yapılandırmanız gerekir. Reklam vermek için çalışmalarınıza başlarken yapacağınız ilk ve en önemli adımlardan bir tanesi reklam boyutunuzu seçmek olacaktır. Yayınlamaya hazırlandığınız reklam kampanyanız için doğru bir biçimde boyut seçimi yapmış olmanız son derece önemlidir. Çünkü reklamlarınızın boyutları reklamların görünürlüğünü etkileyeceği için aslında reklamın performansını direkt olarak etkileyecektir. Sahip olacağınız kampanyada yer alacak olan daha az popüler boyutlar görüntülenme miktarınızı düşüreceği gibi kampanyanın performansını da doğru orantılı olarak düşürebilecektir. Reklam kampanyaları oluşturduğunuz zaman düşük sayıda görüntülenmeye sahip olmanız halinde daha popüler boyutlar tercih etmeniz gerekmektedir. Bir çok site reklamlara ayırdığı köşelerde popüler reklam boyutlarını tercih ediyor. Bunların her birisi global standartlarda kabul edilen reklam standardı boyutları arasında yer almaktadır. 2-Görüntülü Reklam Türleri ve Biçimleri Nasıl Olmalıdır? Görüntülü reklamlar oluşturmadan önce arasında seçim yapmanız gereken üç farklı reklam türü bulunmaktadır. Statik, animasyonlu ve interaktif reklamlar olarak bu görüntülü reklam türleri üçe ayrılır. Statik reklamlar için kabul edilen görsel biçimler JPEG, JPG, PNG ve GIF olmaktadır. Animasyonlu reklamlar GIF veya SWF olarak da eklenebilirler. İnteraktif reklamlar ise animasyonlu reklamlardan daha farklı olmalıdır. Çünkü kullanıcının bu aşamada belirli bir eyleme geçmesi gerekmektedir. Bu nedenle interaktif reklamlar sadece SWF olarak kullanılır. Kullanmanız gereken doğru reklam türünü seçebilmek ile doğru reklam boyutu seçimi yapmak kesinlikle aynı şey değildir. Animasyonlar ve interaktif reklamlar statik reklamlardan çok daha verimli sonuçlar verir. Hareket önemli bir etken olması sebebi ile kullanıcının dikkatini çeker ve reklam körlüğü denen sorun ile mücadele etmekte size yardımcı olur. Bunların yanı sıra çok fazla animasyon kullanını da reklamın kötü görünmesine sebep olabilmektedir. İyi bir denge yakalamanız gerekir. Reklam türünü belirlemek üzerine çalışırken dikkat etmeniz gereken bir etken daha vardır. Sitelerin oldukça büyük bir çoğunluğu sadece statik reklam biçimlerini kabul etmektedir. Statik veya animasyon türü reklamları tercih ederken öncelikli olarak müşterilere odaklanmalısınız. Görüntülü reklamların ve sunacak olduğunuz diğer tekliflerin mümkün olduğu kadar dikkat çekici ve etkileşim sağlamanıza yardımcı unsurlar olmasını sağlamalısınız. 3- Dikkat Etmeniz Gereken Teknik Unsurlar Nelerdir? Statik veya animasyonlu olmaları fark etmeden bütün görüntülü reklamların 150KB veya bundan daha ufak bir boyuta sahip olması gerekmektedir. Aynı zamanda da animasyonlu ya da interaktif reklamların 15 saniye sürmeleri veya 15 saniyeden de daha kısa olması gerekir. Reklamlar üzerinde tekrarları kullanmak konusunda özgür olduğunuzu bilmelisiniz. Ancak animasyon uzunluğunun 15 saniyeyi geçmemesine özen göstermelisiniz. Birden fazla slayt kullanabilme özelliğine sahip olan GIF türü reklamların saniyede 5 kare gibi bir hıza sahip olması gerekir. Flash reklamları için ise saniyede 20 kareye kadar yükseltmeye gitmek mümkündür. Tüm Flash reklamlarında mutlaka clickTAG özelliklerinin kullanılması gerekmektedir. 4-Görüntülü Reklamların İçeriği Nasıl Olmalıdır? Google görüntülü reklam ağında yayınlanacak olan reklamların her reklam stratejisinde olduğu gibi bazı kuralları ve detayları karşılıyor olmaları gerekmektedir. Görüntülü reklam oluştururken görsel olarak iyi olması ve dikkat çekici olmasına özen gösterdiğiniz kadar içeriğine de önem vermeniz gerekir. Özellikle reklam aracılığıyla müşterinize sunmuş olduklarınız için kesinlikle bu kurallara bağlı kalmalısınız. Kullanacak olduğunuz görsellerin mutlaka temiz, net ve rahat hatırlanabilir şekilde düzenlendiğinden emin olmalısınız. Reklamlar üzerinde parlayan arka planlar ve bulanık görseller kullanma iznine asla sahip olmadığınızın bilincinde olmanız gerekir. Reklamları oluştururken sahip olduğunuz alanı kesinlikle iyi değerlendiriyor olmalısınız. Ne eksik ne de fazla bilgi ve içerik olmadığından kesinlikle emin olmanız gerekir. Bu nedenle elinizdeki tüm alanları doğru bir şekilde kullanmalısınız. Reklamlarınız ayrı bir görünüme sahip olmalı ve ilk görüldüğünde reklammış gibi algılanmalıdır. Reklamlar sayfa içeriğinden kolayca ayrıştırılabilir olmalıdır. Kullandığınız arka plan rengi ile resim ve içerik yazılarınızın kontrast renklerden oluşmuş olmasına dikkat etmeniz gerekir. Aksi takdirde içerikleriniz arka plan rengi arasında kaybolur ve kullanıcılarınız içeriğinizi anlamakta güçlük çekerler. Reklam açılış sayfanızda yer aldığı süre boyunca animasyonlu özellikleri veya ufak görselleri dilediğinizce tekrarlayabilirsiniz. 5-Sınırlandırılmış İçerik Kategorileri Nelerdir? Tabi ki sosyal mecralarda, web sitelerde ve diğer tüm reklam kampanyalarında olduğu gibi Google Görüntülü reklamlarında da istediğiniz her içerik üzerine reklam oluşturamıyorsunuz. Google Görüntülü Reklam Ağı içinde pek çok ürünün ve hizmetin reklamını tabiki yapabilirsiniz. Ancak hassas kategorilerde reklamları yine her mecrada olduğu gibi bu reklamlarda da yayınlayamazsınız. Toplum kurallarına, toplum ahlakına, etik değerlere, herhangi bir kuruluşa veya topluluğa, bir bireye veya bir inanışa karşı söylemlerde bulunan reklamlar oluşturamazsınız. Ankara Üniversitesi Gıda güvenliği Enstitüsü uzmanlarından Prof. Dr. Tansel Şireli kırmız et tüketimi hakkında bilinmesi gerekenleri Gıdahattı için kaleme aldı. İşte kırmızı et tüketimi hakkında bilmeniz gerekenler.. Kırmızı etin bileşiminde neler vardır? Kırmızı et, en önemli hayvansal protein kaynağı olmakla birlikte içerdiği vitaminler, mineraller, antioksidan maddeler ve çeşitli besleyici unsurları ile insan beslenmesi ve sağlığı için vazgeçilmez önem arz etmektedir. Kırmızı etin kimyasal bileşimi %75 su, %20 protein, %3 yağ, %1 karbonhidrat, %1 mineral madde ve vitamin içermektedir. Kırmızı etin 100 g tüketilmesi durumunda organizmaya yaklaşık 119 kcal 500 kj enerji verir. Kırmızı Et Hakkında Bilimsel Gerçekler Genel olarak 100 g kırmızı çiğ etin %20-25’ini protein oluştururken, pişirme işlemi ile etin suyunu kaybetmesi nedeniyle protein oranı %28-36’lara çıkmaktadır. Protein Digestibility Corrected Amino Acid Score PDCAAS düzenlenmiş sindirilebilir Protein Amino Asit Skoru, protein kalitesinin değerlendirilmesinde kullanılan bir metot olup, değeri olarak kabul edilir. Bitkisel proteinler için bu değer yaklaşık olarak 0,5-0,7 iken, etin skor değeri 0,9 olarak kabul edilmektedir. Kırmızı et proteininin sindirebilme oranı ise %94’dür. İnsan beslenmesinde 100 gram kırmızı et, günlük diyetle alınması önerilen niasinin B3 %25’ini, kobalaminin B12 %37’sini, pridoksinin B6 %18’ini, demirin Fe %12’sini, çinkonun Zn %32’sini, selenyumun %24’ünü karşılayabilmektedir. Kırmızı et ayrıca insan beslenmesi için önemli olan omega-3, konjuge linoleik yağ asidi CLA, vitamin A ve E’yi de yapısında bulundurmaktadır. CLA, merada yetiştirilen hayvanların etlerinde ve süt yağlarında yüksek düzeylerde bulunan antioksidan ve bağışıklık sistemini düzenleyici immunomodulatory etkisi olan ve obezite kontrolünde de rol oynayan bir yağ asididir. Rumen bakterileri tarafından linolenik asitin CLA’ye çevrilmesiyle oluşmaktadır. CLA düzeyi; yaş, yetiştirme ve gıda kompozisyonuna bağlı olarak değişmekle birlikte sığırlardan elde edilen yağlarda oran yaklaşık 1g/100g, çiğ kırmızı ette 10-46mg/100g’dır. Ayrıca kırmızı et, diğer vitamin ve mineralleri de önemli düzeylerde içermektedir. Kırmızı et iyi bir demir kaynağı mıdır? Demir gıdalarda, hem ve hem olmayan demir şeklinde iki formda bulunur. Kırmızı et demirin her iki formuna da sahiptir. Bu yüzden ette hem molekülünde bulunan en az %40-60 oranındaki demirin tüketimi önemlidir. Hem molekülündeki demir yüksek kalitede olup, sebze ve meyvelerden alınan demire göre daha iyi absorbe edilebilmektedir. Bu durum, et içeren gıdaların tüketilmesiyle, hem molekülünde bulunmayan demirin de kullanılabilirliğini arttırmaktadır. Bu nedenle kırmızı et iyi bir demir kaynağıdır. Demirin günlük diyetle alınması tavsiye edilen miktarları; 19-50 yaş aralığındaki erkekler için 10 mg, kadınlar için 18 mg, çocuklar için ise 15 mg olarak belirtilmektedir. Diyetle eksik demir alınması durumunda insanlarda, anemi kansızlık, çalışma kapasitesinde düşüş, sinirlilik ve duyarsızlık, gıdaların sindiriminde rol oynayan mide asidi salgısının azalması, enfeksiyonlara karşı düşük direnç, soluk ve ince tırnakların oluşması gibi sağlık sorunları ortaya çıkabilmektedir. Kırmızı et iyi bir çinko kaynağı mıdır? Çinko, 70’den fazla enzimin kompozisyonu ve fonksiyonu için esansiyeldir. Çinko, enzimlerin bütünleyici bir parçasıdır. Ayrıca çinko, asit-baz dengesinin sağlanması, amonyağın atılması, sindirim için önemli olan hidroklorik asidin üretimi, proteinlerin sindirimi, etanolün oksidasyonu ve detoksifikasyonu ile kolajen sentezi gibi organizmada bir çok fonksiyonun katalize edilmesinde görevlidir. Çinko, hastaların iyileşme sürecinde kritik önem taşır; üreme, gelişme ve iştah üzerinde de olumlu etkileri bulunmaktadır. Bu nedenle kırmızı et, miktar ve biyoyararlanım olarak en iyi çinko kaynağıdır. Genel olarak insan vücudunun bir günde kullandığı çinko miktarı 6 mg/gündür. Terleme ve ölü derilerin atılmasıyla %25-40 oranında çinko kaybı görülmektedir. Bu nedenle çinkonun günlük diyetle alınması tavsiye edilen miktarı; 19-50 yaş aralığındaki erkek ve kadınlar için 15 mg, çocuklar için ise 10 mg olarak belirtilmektedir. Kırmızı et iyi bir B12 kaynağı mıdır? Kırmızı et; çocuk, gelişme çağındaki gençler ve kadınlar için son derece önemlidir. Yeteri kadar et tüketmeyen kişilerde B12 vitamin eksiklikleri gelişebilir. B12 eksikliği toplumumuzda çok sık görülür. B12 vitamin eksikliği, genel olarak uyuşukluk, unutkanlık, sabahları yataktan yorgun kalkma gibi belirtilerle kendini gösterir ve ileri düzey yetersizliklerde sinir fonksiyonlarının bozulduğu kronik hastalıklar ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bu eksiklik için kırmızı et iyi bir vitamin B12 Kaynağı olup, kırmızı et 100g Günlük Diyette Alınması Önerilen RDI B12 miktarının yaklaşık %100’ünü karşılamaktadır. Kırmızı etin kolesterol içeriği ne kadardır? Kolesterol korkusuyla çoğu kişi kırmızı et tüketiminden kaçınmaktadır. Oysa hiç tüketmemenin de sağlık sorunlarına sebep olduğu bilinmektedir. Birçok kişi sağlıklı beslenme’ adına bunu yapmaktadır. Özellikle kalp hastaları, kilo vermeye çalışanlar, kolesterol problemi olanlar, ileri yaştaki büyükler kırmızı et yemekten hep korkar ve bu konuda kendilerine yasak getirirler. Oysa kırmızı eti tamamen diyetten çıkarmak doğru bir yaklaşım değildir. Ancak bu istenildiği kadar yenilebilir anlamına da gelmemektedir. Her gıda maddesi gibi kırmızı etin de fazla tüketilmesi sağlığımızı olumsuz etkiler, buna karşın hiç tüketmemek de sağlık sorunlarına sebep olabilir. Çünkü kırmızı et protein bakımından oldukça zengin bir besin kaynağıdır. Kolesterol ve doymuş yağ gibi besinsel faktörlerin olası önemi hakkında şüpheye sahip insanlar, sağlık profesyonelleri ve bilim adamları arasında tartışmalara yol açan bu konular hakkında bilgi sahibi olmak zorundadırlar. Örneğin standart 85 gr porsiyon pişmiş yağsız etin, 76 mg kolesterole sahip olduğunu bilmek önemlidir. Peki 76 mg ne kadardır? Amerikan Kalp Derneği’ne göre bu değer 300 mg ile sınırlanmakta ve 85 gramlık porsiyondaki kolesterol miktarı belirtilen miktarın ¼’ü kadardır. Bazı uzmanlar kırmızı etin kolesterol yönünden oldukça zengin bir besin kaynağı olduğunu, fakat bir gıdanın kolesterol açısından zengin olmasının insan sağlığı açısından tehdit oluşturacağı anlamına gelmeyeceğini belirtmektedirler. Organizma için kolesterol seviyesinin belli bir düzeyde bulunmasının çok önemli olduğu ve kolesterolün hücrelerin yapı taşı ve yaşam için çok gerekli bazı hormonların oluşumundaki önemli rolüne dikkat çekmektedirler. Bu nedenle önemli bir protein, vitamin ve demir kaynağı olan kırmızı et, kolesterol kaynağı olarak da sağlıklı yaşam için en önemli hayvansal proteinlerden biridir. Burada önemli olan yüksek kolesterolün neden olduğu hastalıklar için risk grubu insanların tüketimi kontrol etmeleri ve günlük tüketimlerde aşırıya kaçmamalarıdır. Kırmızı etin tüketilen miktarı vücut için gerekli düzeyi aşarsa veya etin hazırlanması sağlıksız şekilde olursa o zaman her şeyde olduğu gibi kırmızı et de sağlığımız için tehdit oluşturabilir. Bazı etlerin kolesterol düzeyi Bazı hayvansal ürünlerdeki kolesterol düzeyleri tabloda verilmiştir. Gıda Adı Kolesterolmg/dl GıdaAdı Kolesterolmg/dl DanaEtiAzYağlı HindiBütün DanaEtiOrtaYağlı HindiGöğüs DanaEtiYağlı HindiKanat KeçiEti KazEti KoyunEtiAzYağlı ÖrdekEti KoyunEtiOrtaYağlı TavukBütün KoyunEtiYağlı TavukBeyazEtDerili SığırEtiAzYağlı TavukBeyazEtDerisiz SığırEtiOrtaYağlı TavukButDerili SığırEtiYağlı TavukButDerisiz Beyin TavukDerisi BöbrekKuzu TavukKanat DalakSığır,Dana KaraciğerTavuk DilDana KaraciğerHindi İşkembeSığır YürekTavuk Karaciğer Dana YürekDana Kaynakİnteraktifdiyet Günlük ne kadar hayvansal proteine ihtiyacımız vardır? Pratik hesaplamada, yetişkin bir insanın yeterli ve dengeli beslenmesi için her bir kg ağırlığına 1 g/gün protein alması önerilmektedir. Bu nedenle günlük diyetin %42-50 kadarını, hayvansal proteinler oluşturmalıdır. Basit olarak 70 kg ağırlığındaki bir kişinin hayvansal protein gereksinimi 30-35 g/gündür. Günlük hayvansal proteinin karşılanmasında et, mükemmel bir protein kaynağıdır. Sadece et tüketimi ile vücudun tüm ihtiyaçları karşılanabilir mi? Uzmanlar gıdaları; süt, et, meyve, sebze ve tahıllar olmak üzere, diyete katkıda bulundukları besin öğelerine göre gruplandırmışlar ve farklı diyetlerle beslenmenin öneminden bahsetmektedirler. Ayrıca uzmanlar sağlıklı bir beden için 50’den fazla besin maddesinin sağlık için esansiyel olduğunu ve tek başına hiçbir gıdanın bunun tamamını içermediğini de belirtmektedirler. Bu çerçevede et, çok iyi bir B12 ve demir kaynağı iken, vitamin C kaynağı değildir. Portakal ise iyi bir vitamin C kaynağı iken, hemen hemen hiç protein içermemektedir. Fakat besinlerin üstünlükleri değerlendirildiğinde, et yüksek hayvansal protein içermesi nedeni ile besleyici yönü yüksek, değerli ve olmasa olmaz bir besin maddesidir. İnsan beslenmesi için önemli 8 esansiyel amino asidin hepsini ideal oranlarda ve düşük kaloriye sahip olarak içermektedir. Örneğin 85 gram pişmiş yağsız et, 23 ila 50 yaş arasındaki kadınların günlük önerilen protein ihtiyacının %59’unu, B12’nin %76’sını, niasinin %27’sini, ribofilavinin %18’ini, çinkonun %40’ını ve demirin %15’ini karşılamaktadır. Aynı zamanda bu porsiyon, sağladığı 189 kalori ile de ortalama bir kadın için günlük tavsiye edilen kalori miktarının yaklaşık %10’unu da karşılamaktadır. Ancak uzman önerilerinde belirtildiği gibi et ile beraber yeşil gıdaların tüketilmesi besinlerin daha iyi değerlendirilmesi açısından faydalıdır. Bu bağlamda, uzmanlar iyi bir beslenme için günde en az 2 porsiyon et grubu tüketilmesini tavsiye etmektedir. Kırmızı et sağlık için zararlı mıdır? Kırmızı et ile ilgili bilinen yanlışlardan biri, kırmızı etin doğrudan zararlı olduğunun ileri sürülmesi ve buna inanılmasıdır. Bu nedenle de kırmızı etin sağlık üzerindeki etkileriyle ilgili birçok çalışma yapılmıştır. Bazı çalışmalarda kırmızı etin kardiyovasküler hastalıklar, diyabet ve erken yaşlardaki ölümler ile önemli ilişkisi olduğu ileri sürülmesine rağmen, aksine daha detaylı araştırmalar göstermektedir ki kırmızı et, bu hastalıklar üzerine bilinenden daha az etkili veya etkisizdir. Fazla et tüketmek zararlı mıdır? Her şeyin fazlası zarar olduğu gibi aşırı protein alımı da sakıncalıdır. Günlük diyette sürekli fazla protein alınması, idrarla kalsiyum atımı, karaciğer ve böbreklerin aşırı çalışmasını artırır ve doku tahribatına neden olabilir. Bu durumda bazı hastalıkların hazırlayıcı faktörü olarak rol oynar. Kırmızı et kanser riskini arttırır mı? Birçok kişi kırmızı et tüketiminin yüksek kanser riski ile ilişkisi olduğuna inanmaktadır. Bazı araştırmalar et tüketiminin kanser riskini arttırmadığını, fakat pişirme esnasında açığa çıkan zararlı formdaki bileşiklerin bu riski arttırdığını belirtmektedir. Bu nedenle etin pişirme yöntemi, etin sağlık üzerindeki etkilerini belirleyen en önemli faktörlerden biri olarak ileri sürülmektedir. Bazı araştırmacılar etin kansere yol açmasındaki ilişkiyi, etin işlenmiş veya işlenmemiş olmasıyla bağdaştırmaktadır. Bu düşüncelerini de birçok gözleme dayalı araştırma sonucu ile açıklamaktadır. Genelde gözleme dayalı araştırmalar kırmızı et tüketenlerde yüksek kanser riski olduğunu ileri sürmektedir. Oysa ki, daha kapsamlı ve detaylı çalışmalar, kırmızı et tüketiminin kanser üzerindeki etkilerinin çok az veya belirsiz olduğunu ortaya koymaktadır. Kırmızı etin zararlı etkileri olduğunu ileri süren çalışmaların büyük çoğunluğu gözlemsel verilere dayanmaktadır. Bu tarz çalışmalar iki faktör arasında ilişki olup, olmadığını belirleyen çalışmalardır. Araştırmalar işlem görmüş kırmızı etlerin, işlem görmemiş kırmızı etlere göre daha çok kanser riski taşıdığını ileri sürmektedir. Bu çalışmalarda da daha çok işlenmiş etlerde kullanılan katkı maddelerinin kansere yol açmada önemli olduğunun vurgulanmasıdır. Bu çerçevede, işlem görmüş kırmızı et kategorisine giren sucuk, içerdiği az düzeylerdeki nitrit-nitrattan dolayı kanserojenik etki yapabilmektedir. Ama sucuk üretimi sırasında nitrit ve nitrat yasalarda belirtilen minimum miktarlarda kullanıldığı için sucuğun kanser riskini arttırıp arttırmadığı, kesin olarak bilinmemektedir. Kırmızı etin ızgarada pişirilmesinin sağlık üzerinde zararlı etkisi var mıdır? Yüksek sıcaklıklarda pişirildiği zaman ette zararlı bileşikler oluşmaktadır. Bunlardan bazıları heterosiklik aminler, polisiklik aromatik hidrokarbonlar PAHs ve ileri glikasyon son ürünleridir. Bu maddelerin hayvanlarda kansere neden olduğu bilinmektedir. Amerikan Kanser Araştırma Enstitüsü’nün yaptığı açıklamalara göre yaklaşık 7 bin çalışmanın sonucunda sadece kırmızı et değil, diğer hayvanlara ait etlerin de ızgarada pişirilmesi durumunda potansiyel kanser riski olabileceği belirtilmiştir. Zira burada oluşan olay sadece etten değil, pişirme sırasında yağlar dahil birçok diğer bileşikten kaynaklanmaktadır. Bu bağlamda, ızgara kırmızı etin kanser yapma riskini arttırdığı düşünülüyorsa, yüksek sıcaklıklarda diğer gıdalar pişirildiğinde de bu zararlı maddelerin açığa çıkabileceği unutulmamalıdır. Yine de bu durumdan endişe edenlerin ette ızgaradan kaynaklanacak zararlı maddelerden sakınmak için haşlanmış et tüketmeleri önerilmektedir. Et nasıl pişirilmelidir? Ette zararlı maddelerin oluşmasını önlemek için pişirme yöntemine dikkat edilmelidir. Izgara ya da kızartma yapmak yerine etler yahni olarak ya da buharda sıcaklıklarda kısa süreli pişirme yapılmalı ve et kesinlikle ateşe temas ya da tütsülenmiş etler tüketilmemelidir. Eğer et yandıysa yanık parçalar kesilip et sarımsak, limon suyu ya da zeytinyağı ile marine edilirse HCA oluşumunu azaltmış eti yüksek sıcaklıklarda pişirmek gerekli ise eti sıklıkla çevirerek yanmasını önlemek ette kullanılan hiçbir malzemenin pişmiş et ile temas etmemesine dikkat edilmelidir. Kırmızı ette hormon ve ilaç kalıntısı var mıdır? Hayvanların doğal olarak sahip olduğu hormonlar, kesim sonrasında ette az miktarlarda bulunabilir. Bu doğal hormonların az miktarlarda ette bulunması, insan sağlığı açısından zararlı değildir. Hayvanların yetiştirilmeleri sırasında doğal büyüme hormonları kullanıldığında hayvanların etlerinde yasal bekleme sürelerine uyularak beklendiğinde hiç bir risk bulunmamaktadır. FDA’nın açıklamasına göre yasal miktarlarda kullanılan büyüme hormonları etlerde insan sağlığını olumsuz etkileyecek miktarlarda bulunmamakta ve yapılan toksikolojik araştırmalar da bunu destelemektedir. Ayrıca doğal olarak hayvanların organizmasında uygulanan dozlardan daha yüksek düzeylerde hormon bulunmaktadır. Yine de tüm bunlara rağmen Avrupa’da ve diğer birçok ülkede etçi hayvanlarda büyütme ve performans artırma amaçlı doğal ve sentetik hormon ve benzeri maddelerin kullanımı kanunlarla yasaklanmıştır. Başta antibiyotikler olmak üzere hayvanlarda büyümeyi ve verimi arttırıcı amaçla hiçbir veteriner ilacın kullanımına izin verilmemektedir. Hastalık hallerinde kullanılan ilaçlarda yasal bekletme süresi sonunda ette kalıntı bırakmamaktadır. Ayrıca kullanılan ilaçların uygulama yerleri de önemlidir, bu nedenle çoğu ilaç kaslara direk uygulanmamaktadır. Kırmızı et, en önemli çinko kaynağıdır. Kırmızı et ile birlikte vücuda alınan çinko, bağışıklık sistemini destekleyerek hastalıklardan korunmayı sağlamaktadır. Kırmızı et nasıl tüketilmelidir? Kırmızı et mümkün olduğu kadar iyi pişmiş bir şekilde tüketilmelidir. Pişirme sırasında etin merkezi sıcaklığının 72°C olması gerekmektedir. Bu sıcaklığın altındaki ette hastalık yapabilecek etkenler yok edilememektedir. Bu nedenle az pişmiş etlerin halk sağlığı açısından taşıyabileceği risklerden dolayı tüketilmesi önerilmemektedir. Dondurulmuş etler pişirilmeden önce nasıl çözdürülmelidir? Donmuş etlerinizi genel prensip olarak ne kadar sürede dondurduysanız o kadar süre içerisinde de çözdürmeniz gerekmektedir. Çözündürme, oda sıcaklığında uzun sürede veya sıcak su içerisinde bekletilerek yapılmamalıdır. En iyi çözündürme, derin dondurucudan çıkan etlerin temiz bir kap içerisinde, buzdolabı sıcaklığında +4 ⁰C çözündürülmesidir. Bu şekilde hem etin su kaybı az olur hem de çözünme yüzeyden başladığı için yüzeyde gelişebilecek olan mikroorganizmaların buzdolabı sıcaklığında gelişmeleri yavaşlar veya gelişemezler. Büyük partiler halinde dondurulmuş etler çözündürüldükten sonra kalan kısım, tekrar dondurulup saklanmamalıdır. Etlerimizi nasıl muhafaza etmeliyiz? Etlerimizi temiz kaplar içerisinde ve mümkünse kapaklı kaplarda, yoksa üzerleri sarılı olarak ihtiyaçlarımız ölçüsünde porsiyon yaparak saklamalıyız. Etler koku çekecek gıdalarla veya maddelerle yan yana saklanmalıdır. Blok ve parça etleri parça büyüklüğüne göre çok daha uzun süre soğuk muhafazada veya derin dondurucularda muhafaza edebilirsiniz. Fakat uzun muhafazalarda etlerin niteliklerini ve özelliklerini kaybedeceğini unutmamalısınız. Kırmızi etler nasıl muhafaza edilmelidir? Etler kurban bayramlarında olduğu gibi fazla miktarlarda temin edilirse, kavurma, sucuk vs. gibi et ürünleri şeklinde muhafaza edilebildiği gibi farklı muhafaza teknikleri ile de saklanabilir. Fakat genel olarak en yaygın kullanım, soğukta muhafazadır. Soğukta muhafaza süreleri de etlerin üretimleri ve işlenmeleri sırasındaki hayvanların hastalıkları ve beslemesi, mezbaha hijyeni, parçalama, satış vs. iyi üretim ve hijyenik koşullara, işlenme şekillerine, muhafaza koşulları ve paketlenme şekillerine bağlı olarak değişmekle birlikte yaklaşık olarak aşağıdaki sürelerde muhafaza edilebilir. K a yn a k Storagelifeofmeat Renk et kalitesini belirleyici bir faktör müdür? Renk bir kalite kriteri olmakla birlikte, sadece etin rengine bakarak kaliteli olup olmadığını söylemek çok doğru olmaz. Etin rengi; hayvanın cinsiyeti, yaşı, türü, bakım ve besleme koşullarına göre değişiklik göstermektedir. Dişi hayvanların etleri erkeklere göre, genç hayvan etleri de yaşlılara göre daha açık renklidir. Bu nedenle Açık renkli etler düşük kaliteli etlerdir’ anlamı taşımamaktadır. Diğer taraftan renk, etlerin bozulma kriterinde önemli bir faktördür. Sağlıklı, taze bir etin rengi parlak kırmızı olarak ifade edilir. Bozulmuş etlerde renk, koyu kahverengiden yeşile kadar değişebilmektedir. Etlerin bozulduğunu anlayabilir miyiz? Bazı ipuçları bize etler hakkında kesin olmasa da önemli bilgiler verebilir. Tüketime uygun olmayan bozulmuş veya bozulmaya başlamış etlerde renk ve koku değişimleri başlar. Renk parlaklığını kaybeder, sarıdan kahverengine dönüşür ve zaman zaman bölgesel renk değişmeleri başlar. Etin bozulması yüzeyden başladığından yüzey kurur ve özellikle etin iç kısmı ile yüzeyi arasında ton farklılaşmaları olur. Kimi zaman da bozulmaya neden olan mikroorganizmaların türüne bağlı olarak farklı renkler sarımsı, yeşilimsi vs. gözlenir. Ette meydana gelen, kötü kokularda bir diğer bozulma belirtisidir. Etin kendine has kokusu, ağırlaşmış ve hoş olmayan bir koku halini alır. Aynı koku, et pişirildiğinde fazlalaşabilir. Ayrıca bakteri gelişimine bağlı olarak et yüzeyinde yapışkanımsı, kaygan veya ıslak bir tabaka oluşabilir. Etimizi alırken nelere dikkat etmeliyiz? Öncelikle kırmızı et alırken mümkünse günlük tüketilecek miktarlarda için alışverişi yaparken et ve et ürünleri en son olarak alınmalı, özellikle yaz aylarında alınan ürünler, en kısa sürede soğuk muhafazalara öncelikle parlak kırmızı renkte olmalı, kararmış veya kurumuş etlerde kanlı veya kanı iyi akıtılmamış koyu parçalar parçaları üzerinde sarı, yeşil veya farklı renklerde nodül, kese veya farklı oluşumlar eğer parçalar halinde satılıyorsa temiz tepsiler içinde ve görülebilir materyalle kaplı olmalıdır. Gelişi güzel reyona konulmuş yerlerden et aldığınız market, kasap ya da diğer satış yerleri önceden bildiğiniz ve güvendiğinizyerler olmalı, bu yerlerin temizlik ve hijyenik kurallara uyduğuna dikkat alışverişlerimizi haftalık veya aylık yapıyorsak, etlerimizi günlük tüketim porsiyonlarına göre personelin kıyafeti temiz, ellerinde eldiven, başları saçlarının düşmesini önleyecek şekilde bone veya benzeri materyalle kapalı kesme tahtası, bıçak, satır, makinalar temiz olmalı ve her kullanımdan sonra temizlenmelidir. Kesme tahtası, bıçak ve satırların, sakatat ve diğer amaçlarla kullanılmadığına dikkat temiz olmalı ve üzerinde kirli atıklar kemik, yağ, deri parçası vs. bulunmamalıdır. Özellikle kıyma makinalarının içinde et bırakılmamış kutularının ağzı kapalı reyonlarında, kırmızı et, beyaz et ve sakatat kısımları birbirinden bağımsız olmalıdır. Reyon ve dolaplar üzerinde görünür durumda sıcaklık göstergeleri bulunmalıdır. Kıyma alırken, hazır kıymayı tercih etmeli miyiz? Kıyma alırken, içeriğini bilmediğimiz ve reyonda ne kadar kaldığı hakkında bilgimiz olmadığı için hazır kıymaları tercih etmemeliyiz. Hazır kıymaların raf ömrü daha kısa ve bozulma daha çabuk şekillenebilir. Bu kıymalar bazı yerlerde arta kalan kaynağı bilinmeyen etlerden veya tüketim ömrü sonlanmaya yakın ürünlerden ve hatta sakatat ve kıymada bulunmaması gereken maddelerden çekilebileceği için güvenirliliği düşük ve riskli bir gıda olabilir. Bu nedenle kıyma alırken, reyonda gördüğünüz parça etlerden ihtiyacınız nispetinde taze olarak çektiriniz. Prof. Dr. Tansel Şireli - Prof. Dr. Nevzat Artık Ankara Üniversitesi Gıda Güvenliği Enstitüsü Video Haberler Oy kullanırken nelere dikkat etmeliyiz? Abone Ol 24 Haziran seçimlerine günler kala, Oy ve Ötesi grubundan sandık başında bulunacak olan müşahitlere ve seçmenlere ilişkin önemli bir video paylaşıldı. İttifakın ne olduğu, ittifak ile partilere oyun nasıl basılacağı ve sayılacağının anlatıldığı videoda, ittifak oylarının partilere nasıl dağıtılacağı da açıklandı. 15 Haziran 2018 Cuma, 2250 Enemy One Online Forum Komunitesi ஐ◄███▓▒░░OYUNLAR░░▒▓███►ஐ Online Oyunlar Hero Online 2 postersYazarMesajGuİtArHeRoÜye Uyarıları Ruh Halin Mesaj Sayısı 51 Kayıt tarihi 11/03/10 Yaş 26 Nerden Ev Altın Paketi Ödülleri Konu Parti oluştururken nelere dikkat etmeliyiz? Salı Nis. 13, 2010 713 pm Parti oluşturduğumuzda partiyi kuran kişi ile diğer kişi ya da kişiler arasında en fazla 20 level fark olması gerekiyor. Bazıları 1 levelken 35 levellik yaratıkların oraya kasmayagidiyor. Bide ordaki kişilere beni kasar mısın diyor. Ama bilmiyor ki ona exp gelmeyeceğini. Ayrıca pvp dediğimiz diğer kasma yöntemindede bu kural geçerlidir. Örneğin, 43 level biri pvpde 64 levellik birini kesse bile exp gelmez. Çünkü aralarında 21 level fark vardır. }PcMaNYaK{Moderatör Uyarıları Ruh Halin Mesaj Sayısı 178 Kayıt tarihi 19/03/10 Yaş 26 Nerden EvDeN Altın Paketi Ödülleri Konu Geri Parti oluştururken nelere dikkat etmeliyiz? Nis. 24, 2010 627 pm Ayrıca parti oluşturmadan önce karakterinizin üzerini ctrl ile basılı tutatrak tıklayıp parti hazırla demelisiniz...Çıkan pencerede ayar yapıp tamam dedikten sonra başka birine parti deyip partinize davet edin... Parti oluştururken nelere dikkat etmeliyiz? 1 sayfadaki 1 sayfası Similar topics» Çocuğa Dikkat» Aman Keita dikkat! Bu forumun müsaadesi varBu forumdaki mesajlara cevap veremezsinizEnemy One Online Forum Komunitesi ஐ◄███▓▒░░OYUNLAR░░▒▓███►ஐ Online Oyunlar Hero OnlineBuraya geçin

yapay çevre oluştururken nelere dikkat etmeliyiz