♠️ Türk Dili Ve Edebiyatı Ingilizce Okumak
3P2eW. Bu yazıyı Kore dizileri izleyerek Kore'ye merak salmış ve sırf bu sebeple Kore dili ve Edebiyatı okumak isteyen genç arkadaşlarımız için yazıyorum. Amacım geleceğinizle ilgili kararlar alırken daha geniş bir çerçeveden bakmanızı dil bölümü mezunu nasıl işler yapabilir?*Kitap çevirileri yapabilir,*Rehberlik yapabilir,*Firmalara tercümanlık yapabilir,*Öğretmenlik yapabilir,*Hosteslik yapabilir....... Peki siz hayatınızı ne yaparak geçirmek isterdiniz? Meslek seçimi çok önemli bir evre. Bu konuda ailenin ve okulların sizlere yardımcı olması çok önemli. Maalesef ki ne derece yardımcı olunduğu biraz tartışmalı bir konu. Kore dili ve edebiyatı okumuş bir arkadaşıma sordum. Bu konuları bir de ilk ağızdan duymak istedim ve Kore'de yaşayan ve Kore Dili ve Edebiyatı mezunu bir arkadaşıma sordum. Bu konular sürekli konuştuğumuz konular olduğu için zaten o da aşağı yukarı benimle aynı şeyleri söyledi. Mezun olduktan sonra iş bulmakta çok zorlanmıştı. Koreliler bu konuda gerçekten çok fazla zorluyorlar. Üstelik sadece yabancıları değil kendi insanlarını bile zorluyorlar. Arkadaşım bölüme sadece K-pop ve dizi sevdası dolayısıyla gelen birçok arkadaşının bir iki dönem sonra sıkıldığından ve zorlanmaya başladığından da bahsetti. Onun Kore'ye olan ilgisi aslında genel olarak uzak doğu kültürlerine ilgilenerek başladığı için şuan Kore'de ve yüksek lisans yapıp kariyerine bir yandan devam edebiliyor. Buna rağmen bulunduğu alana gelmesi onun için bile çok da kolay olmadı diyebilirim. Bu kısımda bir deneyimimden de bahsedeceğim. Bir Kore firmasıyla iş görüşmesine gittim. Görevim firmadaki Korelilerin Türkiye'deki iletişim aracı olmak. Yani sadece iş yerinde değil, toplu gittikleri tüm organizasyonlarda, hatta evlerinde bir arıza olsa servis çağırmaları gerekse orada bile yanlarında olmak... Buna ek olarak gün içinde firmanın benden beklediği bir şey daha vardı; gün içinde zaten sadece kendi içlerinde iletişim kuracakları için benim çevirmem gereken kısım çok az olacağından müdürlerinin yanında onu asiste edecektim. Yani az da olsa muhasebe bilgim ve bunu işleme dökecek kadar da İngilizce bilgim de olması gerekiyordu. Sonuç mu? Tam işi aldım derken, muhasebe okuyup Kore'de yüksek lisans yapmış bir arkadaşımız kaptı işi. Buradan nereye varmaya çalışıyorum? Sadece dil bilmek günümüz iş dünyasında yeterli bir özellik değil. Buna ek olarak kendinize başka ne kattığınız da eşit derecede önemli. Hatta şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, güzel maaşlar kazanıp rahat bir hayat sürmek istiyorsanız, yabancı dil bilmek tıpkı yürümeyi biliyor olmak kadar önemli bu devirde. Ama kimse size sadece yürüyebiliyorsunuz diye de maaş vermiyor tabi. Korelilerle çalışmak biraz zor. Bizden çok daha katı bir çalışma düzenleri var. Firma içi hiyerarşik sistemleri de dizilerden az çok biliyorsunuzdur. Korelilerle çalışmak istiyorsanız bunları göz önünde bulundurarak seçim yapmalısınız. Asya kültür ve tarihini de en az K-pop kadar seviyor musunuz? Ya da Türk tarihini? Çünkü Koreli turistlere rehberlik yaparken anlatacaklarınız tam da bunlar olacak. Efes'in tarihini, travertenlerin nasıl oluştuğunu, peri bacalarının hikayesini... Diyelim ki çevirmen olacaksınız. Türk edebiyatını, gramer yapısını ve imla kurallarını çok iyi bilmeniz gerekiyor. Korece bilginize ek olarak öğrenecekleriniz bunlar. Tabi ki kimseye bu hayalinden vazgeçmesini söylemiyorum. Yukarıda anlattıklarımdan biri sizin zaten sevdiğiniz bir şey olabilir. Aynı şekilde sevdiğiniz başka bir şeyi de Kore ve Korece ile birleştirebilirsiniz. Hukuk gibi, bir ülkeye özgü içeriğe sahip bir bölüm okumak tabi ki bu durumda mantıksız olacaktır. Bir de sağlık konuları Kore'de çalışmak için çok riskli ve çok düşük ihtimalli konular. Koreliler kendi sağlıklarını bir yabancıya bırakmayı pek seven bir millet değil. Peki neler yapılabilir? Korelilerle ortak iş yapacağınız bir iş olabilir. Muhasebe ve işletme gibi bölümler, belki insan kaynakları da olabilir. Dış ticaret okuyup Kore ile ticaret yapmak da bir seçenek. Uluslararası ilişkiler bölümü yine mümkün olan bölümlerden. Bilişim, web tasarım, grafik tasarım vb... Çeşitli mühendislikler de köprü görevi görebilir sizin için. Sanat belki ama eğlence sektörünü pek önermiyorum. Oradaki ünlülerin o seviyeye gelmek için neler çektiğini bi onlar bilir sanırım. Takip ettiğiniz idol grupların hikayelerini zaten biliyorsunuzdur. Bence çok da anlatmaya gerek yok. Sonuç olarak önerim; kendinize yapmaktan keyif alacağınız bir meslek bulun ve onu Kore ile nasıl bağlayabileceğinize bakın. Gerçekten Kore Dili ve Edebiyatı okumak istiyor musunuz? Suzy
bazı okullarda adı halen türkoloji olan bölümü okumaktır. bitirince hem filolog hem türkolog olmaktır. yük ağırdır. saç yoldurtur, yoldurtmasa döktürür, gözlere zarardır, sırta ağrıdır. her şeyi bilmek gerekir ama her şeyi bilmek imkansızdan daha zordur. yıldan 18. yüzyıla kadar mefailü mefailü failün diyerek dalga geçtiğimiz aruzun bin bir çeşidini bilmek, beyitlerdeki tüm sanatları anında görebilmektir. yeni türk edebiyatı ile tanzimattan sonra gelişen edebiyatı bilmektir. halkın tüm yaratımlarını bilmek ise halk edebiyatıdır. köktürkçe, uygurca, çağatay türkçesi, harezm türkçesi, karahanlı türkçesi, azeri türkçesi, kırgız türkçesi, kazak türkçesi, türkmen türkçesi nevînden her tür türkçeyi bilmektir. bilmeye çalışmaktır ama bir türlü altından kalkamamaktır. bunlar yetmez gibi osmanlıcanın osmanlı türkçesi her türlüsünü matbu, el yazması bilmek, bunları okumak bunun yanında yazmaktır. bunu da kiril alfabesi öğrenerek cilalamaktır. sevene sefa, sevmeyene cefadır. artık açık öğretim fakültesi'nde de okunabilmektedir. zira 2009-2010 öğretim yılında açıköğretim fakültesi bölümlerine eklenmiştir. edebiyatsız edebiyat yetiştirdiysen ve yetiştirme sürecin devam ediyorsa ne iyi. ders kitaplarını sözlükle okuduğunuz içinbütün diğer kitapları okumaktan nefret etmektir. 4 yıl boyunca aldığını ders kitaplarınızın %90'ı arap alfabesiyle yazılmıştır. üniversite diploması edinmek maksadıyla pek çok meraksız ve ilgisiz öğrenci tarafından tercih edilen ana bilim dalında eğitim görmek. akıllı işi değil. deli işi. bi de okulun sitesinde "istihdam olanakları" diye bi bölüm var ki moralim bozuk, canım sıkkınken açıp bakıp gülüyorum. ilk öğrettikleri şey, "ney çalınmaz; üflenir" imiş. dil ve yeni türk edebiyatı hariç, sıkıcıdır. dilin her şeyini bilme zorunluğu vardır ama edebiyatla ilgili her şeyi bilme zorunluluğu yoktur. bölüm okunduğu için önemli olan bilgiye nasıl ulaşacağını bilmektir. o yüzden sınavlarda milletin dediklerini kendi yorumlarınızmış gibi yazdığınızda düşük puanlar alırsınız. iş olanakları dardır. bu yüzden mutlaka yüksek lisans yapılmalı ve hatta mümkünse okulda kalınmalı. olmadı pedagojik formasyon alınmalı. bunlar olmuyorsa en az bir yabancı dili akıcı biçiminde kullanabilmeli, bilgisayar programlarına hakim olunmalı ki asistanı* olacağınız kişi sizden memnun kalsın. diplomalı okur olmanızı sağlayan eylem. bunun dışında ne mi olur? öğretim görevlilerinin bir taraflarını yalarsanız size ufak tefek olanaklar sağlarlar. ales'e girip iyi bir not alırsanız ve yanında iyi bir ortalamanız varsa öyp ile araştırma görevlisi olma ihtimaliniz de var. küçük bir ihtimal ama olsun. bir de doğuya gitmeyi de göze almak lazım tabi bunun için. bir de kpss kısmı var işin, bunun için önce 3 bin liraya yakın para verip pedagojik formasyon almalısınız. sonra oturup eşşek gibi çalışmalısınız. sonrası kısmet. belki yanlışlıkla bir yerlere atanırsınız. o da mı olmadı? o zaman emek sömürüsü kurumların birine girer yine eşşek gibi çalışır bin liraya talim edersiniz. sabah 8 akşam 9 çalışırsınız ve sigortanızı bile zor yaptırırsınız. şair olmazsınız, yazar olmazsınız ve en önemlisi osmanlıca konuşamazsınız. bunlar yalan haberler. yuksek lisans ile devam etmek dusunulurse, yakin bir gelecekte yabanci diller enstitusune baglanmasi soz konusu olabilecek olgu. ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın.
Dünya üzerinde yaşayan milyarlarca insan ve onların iletişim kurmak için kullandığı binlerce de dil vardır. Bu iletişim aracı olarak kullanılan dillerden bazıları diğerlerinden daha fazla bilinir ki İngilizce bu konuda evrensel olma başarısını elde etmiştir. Evrensel dil olan ingilizceyi ve ingiliz edebiyatını öğrenmek isterseniz İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümü tam da sizin aradığınız bölümdür diyebiliriz. İngiliz dili ve edebiyatı bölümünde; İngilizce yazma, okuma, anlama ve konuşma yetenekleri geliştirilmekte ve İngiliz edebiyatının çeşitli dönemleri ele alınarak, edebi eserler yazıldıkları çağın siyasal yaşamı fikir akımları çerçevesinde değerlendirilmektedir. Bu bölüm kapsamında alacağınız eğitim süreci boyunca ingilizceyi bütünüyle ele alacaksınız. Yani sadece gramer ya da vurgularından değil, dilin tarihinden ve kullanım alanlarına kadar birçok konuda eğitilmeniz söz konusu olacaktır. Önemli eserler ve yazarları takip etmek , dönemleri bilmek , onların tarzlarına hakim olmak da sizlerin sorumluluk alanında yer alacaktır. İngiliz dili ve edebiyatı bölümü okuduğunuz takdirde kültürel hizmet vermekte olan kurumlarda , formasyon aldığınız takdirde eğitim kurumlarında ya da dilerseniz akademik olarak üniversitelerde devam etmeniz mümkün olacaktır. İngiliz Dili ve Edebiyatı hakkında bilgi almak için tıklayınız!
29 Temmuz 2011 1113 türk dili ve edebiyatı okumayın tde okumak oldukça masraflı zahmetli ve zor bir iş. her yıl binlerce masum genç bu bölümü yazarak umut taciri devletin pençesine düşmektedir. neticesinin heba edilmiş yıllar ve işsizlik olduğu göz önünde bulundurulunca bu bölümde okumak kesinlikle mantık hatası kesinlikle yanlış edebiyat mezunu cesaret edemez bölümüyle ilgili gerçekleri anlatmaya. çünkü "gün doğmadan neler doğar" arabesk iyimserliği kanına işlemiştir bunların. lakin bu iyimserliğin ayakları yere basan hiçbir tarafı yoktur. edebiyat mezunu isyan edemez hale gelmiştir. onun isyan edecek yerleri kesilip alınmıştır okuduğu yıllarda. eğer böyle olmasaydı duyardınız alırız umuduyla bu bölümü tercih edecek genç arkadaşlarlar formasyon almak öyle kolay bir şey değil her sene yök yeni şartlar getiriyor. formasyon olayına eğitim fakultesi karşı çıkıyor her an formasyon verme olayı tercih edecek arkadaşlar şuan verseler dahi 4 sene sonra formasyon verecekler diye bir garanti yok. yani bir nevi nasrettin hoca işi ya bin edebiyat mezunu bu sene kpss girdi. 4 sene sonra örgün ve açıköğretimle birlikte bu sayı kaba hesapla 50 bini öğretime kadar düşmüş bu bölüm için boş yere masrafa kariyer yaparsın masallarınada kanmayın üç beş kontenjan açıyorlar onlarada tanıdıklar alınıyor illa akademik kariyer yapacam diyorsan her bölümden akademik kairyer yapma şansın var türkiyeyi doğru okumak gerekiyor. bu ülkenin teknik elemana ihtiyacı var ara elemana ihtiyacı var fakat türkolog'a ihtiyacı yok ne yazık ki hele de bu kadar meslekler sözlüğünde bile türk dili ve edebiyatı diye bir meslek yok, türkolog var fakat kim ne yapsın türkologu, onu da yanlış yazmışlar zaten. "türkoloğ" kalıp kafayı yemek mi istiyorsunuz gidin edebiyat okuyun mezun olduğunuzda puanını beğenmediğiniz dandik bölüm dediğiniz okullardan mezun olan arkadaşlarınız iş bulmuş ev yer olmış olacak ama siz hala aç geziyor olacaksınız.
Form Gönderildi!İlgili form başarıyla gönderildi!Bölümler, kimi zaman hitap ettikleri alanlar doğrultusunda ya da sahip oldukları isimlerden ötürü karıştırılabiliyor. İşte bunlardan iki tanesi de"İngiliz Dili ve Edebiyatı" ile "İngilizce Öğretmenliği" bölümleridir. Bugün sizler için bu iki bölümü Öğretmenliği Nedir?İngilizce öüretmenliği bölümü, aslında adından da çıkarım yapabileceğiniz üzere, İngilizce dilini öğrencilere öğretmeyi amaçlayan yetkin öğretmenlerin yetiştirilmesini amaçlayan akademik bir disiplindir. Yani bu bölümde öğretmen yetiştirilir ve mezunlar doğrudan "Öğretmen" unvanı ile mezun olurlar. Elbette öğretmenliklerini icra edebilmeleri adına Kamu Personeli Seçme Sınavı ya da bilinen adıyla KPSS'de yeterli puanı elde etmeleri gerekir, fakat netice itibariyle mezunlar doğrudan öğretmen bakıldığı zamansa, dilin yapısını, edebiyatını, dilbilimini öğrenmenin haricinde, öğrencilere karşı davranışlarını belirlemek adına sosyoloji, pefagoji, eğitimde ahlak, etik, sınıf yönetimi gibi konular üzerine de eğitim almakla mükellef Dili ve Edebiyatı Nedir?İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümü; bugün dünyanın birbirinden farklı coğrafyalarında farklı aksanlarla resmi dil olarak kullanılmakta olan İngilizcenin yapısını, kültürünü, bu dilde yazılmış edebiyat eserlerini, dilin kullanıldığı coğrafyalarda yaşadığı değişimi ve diğer dillerle etkileşimini konu alan bir çalışma alanına Dili ve Edebiyatı mezunları Fen-Edebiyat Fakültesi mezunu olacaklardır ve aldıkları unvan ise "filolog" olacaktır. Mezunlar, araştırma merkezlerinde, editörlük, yazarlık, danışmanlık, çevirmenlik gibi görevler üstlenebilecekleri gibi bir de formasyon takviyesiyle öğretmenlik görevi için hazır hale bölümde öğrenciler; İngiliz edebiyatının tarihi, kültürü ve uygarlığı, dilbilimi, yabancı dilde okuma yazma, yazılı iletişim gibi konulara dayalı eğitim alırlar. İngiliz Dili ve Edebiyatı ile İngilizce Öğretmenliği Arasındaki Fark Nedir?Her ne kadar iki bölümün de ortak noktası İngilizce olsa da aslında bir tanesi dilin nesillere öğretimi üzerine odaklanan öğretmenler yetiştirir, diğerleri ise dilin derinliğini, kültürünü ve etkileşimini keşfetmek adına dili araştırmayı tercih ederler. İngilizce öğretmenliği okuyanlar doğrudan öğretmen olabilirler fakat İngiliz Dili ve Edebiyatı okuyanlar da eğitimlerinin üzerine bir eklenti yaptıkları takdirde öğretmen Program Hakkında Üniversitelerden Bilgi Almak için Tıkla! Üniversitelerden Bilgi Almak için Tıkla!Benzer MakaleBilgisayar Bilimi vs Bilgisayar Mühendisliği!Makaleye GitBenzer MakaleBilgisayar Bilimi vs Bilgisayar Mühendisliği!Makaleye Git
türk dili ve edebiyatı ingilizce okumak